ÇALIŞMA ALANLARI;
Konuşma akıcılığı kavramı konuşmanın aşırı bir çaba sarf etmeden gerçekleşen şekilde akışını ifade etmektedir. Akıcı bir konuşma için belirli bir zamanda, belirli bir miktar sesi, herhangi bir olağandışı çaba olmadan üretmek ve bu üretim esnasında uygun olmayan duraksamaların olmaması gereklidir.
Dil ve konuşma bozuklukları içerisinde en yaygın görülenlerden türlerden biri olan akıcılık bozuklukları Amerikan İşitme ve Konuşma Birliği'nin (ASHA) sınıflandırmasına göre kekemelik ve hızlı-bozuk konuşma olarak ikiye ayrılmaktadır. Kekemelik gelişimsel ve edinilmiş kekemelik olarak iki başlıkta incelenir. Görülme sıklığı gelişimsel kekemeliğe göre oldukça düşük olan edinilmiş kekemelik ise nörojenik ve psikojenik kekemelik olarak ikiye ayrılmaktadır.
Çocukta herhangi bir işitme kaybı, gelişimde bir gerilik, nörolojik bir hasar ve otizm olmamasına ve normal bir zeka olmasına karşın, dilin anlama ve/veya üretimindeki bozukluğudur.
Sesbilgisel bozukluklar, konuşmanın temelini oluşturan dil kurallarına ait bilgiyi (sesbilgisini/fonoloji) edinme güçlüğüdür. Çocuk kolay anlaşılır konuşma örüntüleri gerçekleştiremez. Örneğin, çocuk /s/ sesini sözcük başında kullanmayı öğrenememiştir. Gelişimsel sesbilgisel bozukluklar, çocuklarda ilerleyen dönemlerde, okuma ve yazma güçlükleri görülmesinde etken olabilir.
Çocuklarda gözlenen gecikmiş konuşma çocuğun etrafındaki konuşanları algılayıp anlamada sorun yaşamaması ancak konuşarak iletişim kurabilme yeteneğinin kendisi ile yaşıt çocuklar kıyaslandığında geride olması sonucunda gerçekleşen durumdur.
(Apraksi-Dizatri)
Konuşma, düşüncelerimizi ifade etme aracı olarak kullandığımız sembolik bir araç olan sözel dilin, akciğerlerden gelen havanın boğaz, ağız ve burun yolunda şekillenmesi sonucunda seslere dönüştürülerek dinleyici tarafından algılanması sağlanan kompleks ve dinamik bir motor aktivitedir. Konuşma, “solunum, sesleme, sesletim, rezonans ve prozodi” olmak üzere beş bileşenden oluşmaktadır. Hastalık veya hasara bağlı olarak konuşmayı işlemleme sürecinde meydana gelen motor planlama veya konuşma bileşenlerinden bir/birkaçının etkilenmesi durumunda ortaya çıkan nöromotor problem motor konuşma bozuklukları olarak adlandırılmaktadır. Motor konuşma bozuklukları dizartri ve apraksi olarak ikiye ayrılmaktadır.
Kişinin ses kalitesinin, perdesinin ve şiddetinin benzer yaş, cinsiyet, kültürel geçmiş ve coğrafik yerleşimdeki bireylere göre farklılaşmaya başladığı durumlarda ses bozukluğu ortaya çıkar. Yapısal, fonksiyonel ya da her iki sebeple birden konuşucunun gırtlak mekanizmasının ses talebini karşılayamaması ses bozukluğunu akla getirmelidir.
(Afazi)
Afazi, genellikle bir inme veya kafa travması sonucunda aniden ortaya çıkan ve beynin dilden sorumlu alanlarının hasarlanmasından kaynaklanan edinilmiş bir dil bozukluğudur. Çoğu insanda beynin dil baskın hemisferi sol hemisferdir. Afazide beynin sol hemisferindeki dil alanları hasarlanırken, kişinin de sağ tarafına inme inebilir/felç gelebilir. Bu bozukluk dili ifade etme ve anlamanın yanı sıra, okuma ve yazmayı da etkileyebilmektedir.
Beslenme karmaşık birçok becerinin koordinasyonu sayesinde gerçekleşir. Bir bebeğin yaşamın ilk birkaç haftasına ve hatta aylarında, tamamlayacağı en zorlu ve karmaşık fiziksel görevdir. Tek bir yutmanın gerçekleşebilmesi ve besinin dudaklardan mideye kadar iletilmesinde görevli 26 kas ve 6 kranial sinir, mükemmel bir uyum içinde çalışmalıdır. Beslenmeyi bir bulmaca gibi düşünürsek, bu bulmacanın bir veya daha fazla parçası eksik veya hatalı olduğunda, bebekler ve çocuklar yemek ve içmekte zorluk çekebilirler.